Hikayeyi Keşfet
İncir
- Huzur -
Dionysos’u anma alaylarında insanlar ellerinde incir taşırlardı…
Dionysos, bir peri kızına delice aşık olmuştu. Adının anlamı “incir ağacı” demek olan Syka, Dionysos tarafından incir ağacına çevrilmişti. Dionysos’un başına incir yapraklarından taç takmasının sebebi de bu aşktan ileri gelmekteymiş…
Hurma
- Sabır -
Mısırlılar takvim olarak kullanırdı, tam bir ay sonra eski yaprak düşüp yenisi gelirdi…
Kuran’da Meryem suresi 23 ve 25. ayetlerde Meryem’in İsa peygambere doğum yaparken bir hurma ağacının dalına tutunduğu ve İsa peygamber doğarken üzerine hurma meyveleri düştüğünden bahsedilir. Bu İsa’nın ilahi özelliğinin bir işareti olarak görülür
Mandalina
- Zenginlik -
Yeni yıl sofrasında mandalinayı elden ele geçirerek dolaştırma yeni yılın şans getirmesi için yapılırmış…
Hafifçe pişirilen mandalina kabukları balkona veya ev girişine asıldığında hastalıklardan korunulacağına inanılırdı…
| Lotis, güzeller güzeli bir Nymphaydı. Meyve bahçelerini korumakla görevli tanrı Priapos bu güzel Nymphaya aşık oldu. Yakaladığı her fırsatta Lotis’i sıkıştırıp, elde etmenin yollarını arıyordu. Bakire Lotis sürekli Priapos’u kolluyor onun geldiğini görünce hemen kaçıyordu. Hatta bir keresinde Lotis Mainadların arasında uyurken Priapos bunu fırsat bilerek üzerine atıldı. Ancak Silenos’un eşeği tam o anda var gücüyle anırınca tüm Mainadlar uyandı ve Priapos niyetini gerçekleştiremedi. Artık tanrıdan kaçmaktan bıkıp usanan Lotis bir bitkiye dönüşmek için tanrılara yalvardı. Böylece Lotis, kırmızı çiçekli güzel Hünnap ağacına dönüştürüldü… |
Badem
- Verimlilik -
yeni yıl sofrasında badem bulundurmak, yeni yılın bolluk ve bereket içerisinde geçmesi içinmiş…
Troya’dan dönen bir gemi şiddetli fırtınanın etkisiyle Trakya kıyılarına vurdu. Gemiden kıyıya çıkan prens Demephon, kral Phyleus tarafından büyük bir misafirperverlikle karşılandı. Demephon bu ülkede konuk olduğu sırada ülkenin kralının kızı Phyllis, prense aşık oldu. Demephon sevgilisinden bir müddet izin istedi ve ülkesine dönerek yarım kalan işlerini tamamlayacağını ardından da bir daha ayrılmamak üzere Phyllis’in yanına geleceğini söyledi.Phyllis, geçen uzun süre sonunda Demephon’un geri dönmeyeceğini anladı ve üzüntüsünden kendisini astı . Efsaneye göre genç kız meyve vermeyen ve yeşermeyen bir badem ağacına dönüştü. Demehon, Phyllis’in intihar ederek bir ağaca dönüştüğünü öğrendi ve büyük bir suçluluk hissetti. Hemen yola çıkarak Phyllis’in ülkesine geldi. Phyllis’in dönüştüğü kuru badem ağacını görünce pişmanlık içinde gövdesine sarılarak ağlamaya başladı onun gözyaşları ve sarılması sonucunda badem ağacı yeşerdi ve çiçeklendi. Söylenceye göre badem ağaçları Phyllis’in öldüğü mevsimde yapraklarını dökerdi
Ceviz
- Perdelerin Kaldırılması -
Yeni yıl sofrasında ceviz bulundurmak, yeni yılın bolluk ve bereket içerisinde geçmesi içinmiş…
Lakonia kralı Dion’un 3 kızı vardı:Orphe, Lyko ve Kayra idi. Apollon kralı ziyarete geldiğinde, kızlarına kehanet yeteneği verdi. Kısa bir süre sonra ise Lakonia’ya Dionysos ziyarete geldi ve evlerine konuk oldu. Dionysos, kızlarından Karya’ya aşık oldu. Karya da tanrının aşkına karşılık verdi. Ancak Karya’nın kardeşleri Dionysos’un tanrısal işlerini merak edip öğrenmeye çalıştılar. Apollon onları uyardı, ama bu genç kızların davranışlarını değiştirmedi. Sonunda Apollon genç kızları cezalandırarak kayaya dönüştürmek zorunda kaldı. Ancak Karya, Dionysos’un isteği üzerine bol meyveli bir ceviz ağacına dönüştürüldü. Artemis onun için Karyatis adıyla bir kült tahsis etti. Karya, Grekçede “ceviz ağacı” anlamına gelir.O günden sonra ceviz Dionysosla ve Karya’nın aşkını sembolize etmektedir…
Hünnap
- Uzun Ömür -
| Bir zamanlar hünnapcılar 15-20 günlük hünnap sezonunda kestane kebap gibi sokaklarda satarlardı, özellikle sayfiye tiyatrolarına giden kadınlar en önemli müşterileri idiler… |
| Lotis, güzeller güzeli bir Nymphaydı. Meyve bahçelerini korumakla görevli tanrı Priapos bu güzel Nymphaya aşık oldu. Yakaladığı her fırsatta Lotis’i sıkıştırıp, elde etmenin yollarını arıyordu. Bakire Lotis sürekli Priapos’u kolluyor onun geldiğini görünce hemen kaçıyordu. Hatta bir keresinde Lotis Mainadların arasında uyurken Priapos bunu fırsat bilerek üzerine atıldı. Ancak Silenos’un eşeği tam o anda var gücüyle anırınca tüm Mainadlar uyandı ve Priapos niyetini gerçekleştiremedi. Artık tanrıdan kaçmaktan bıkıp usanan Lotis bir bitkiye dönüşmek için tanrılara yalvardı. Böylece Lotis, kırmızı çiçekli güzel Hünnap ağacına dönüştürüldü… |
Kiraz
- Cesaret -
Bir Çin mitosunda tanrıça Xi WangMu her bin yılda bir kiraz bahçelerinde ölümsüzlük depolardı. Kiraz ağacının kötü ruhlara geçit vermediğine inanılırdı. Bundan ötürü Çin’de yeni yılda evlerin kapısına kiraz ağacı dallan asılırdı ve evlerin önüne kiraz ağacından yapılmış heykeller konulurdu… Diğer taraftan; Agatha kekleri meyveli keklerin kaplanıp üzerine bir kiraz konması ile yapılır. Azize Agatha’nın oruç gününde servis edilir. Adında göğüs geçmesi ve göğüse benzemesinin sebebi ise Azize Agatha’nın göğüsleri kesilerek öldürülmesindendir.. |
Kuşburnu
- Bereket -
Bereket,şarap ve coşkunluk tanrısı Dionysios törenlerinde insanlar boyunlarına kuşburnulu kolyeler takardı
Leleglerin kralı olarak bilinen Lokros günün birinde oğluyla fikir ayrılığına düştü ve yandaşlarıyla beraber ülkeyi terk etme kararı aldı. Yola çıkmadan evvel yeni kuracağı ülkenin yeri konusunda fikir almak için bir kahine başvurdu. Kahin ona bir orman köpeğinin onu ısıracağını ve ısırıldığı yerde durup, oraya yerleşmesini söyledi. Uzun yolları yürüyerek aştı ve Parnassos’un batı yamaçlarına geldiğinde, görmeden bir kuşburnu dikeninebastı. Bu diken ayağına battığı için günlerce yürüyemedi. Ancak çok geçmeden kahinin bahsettiği şeyi hatırladı ve ülkeyi kurması gereken yerin burası olduğunu anladı. Bu topraklarda kurulan ülkeye Lokris adı verildi. Bu yüzden Grekçe’de kuşburnuya “köpek dikeni” adı verilmiştir..
Nar
- Güç -
Yeni yıla girerken (saat tam 00:00’da) evin kapısında bir poşetin içerisinde nar kırıp, sonra masaya getirmek, o yılın bolluk ve bereket içerisinde geçmesi için yapılırmış…
Ölüler ülkesinin tanrısı Hades, Persephone’ye âşık olmuştur ve onu bir gün gizlice yer altına kaçırır. Kızının kaybolması tanrıça Demeter’i büyük bir yasa boğar. Demeter’in tüm işlerden elini çekmesi doğa için çok olumsuz bir sonuç doğurur. Çünkü Demeter ekinlerin tanrıçasıdır. Onun küsmesi aynı zamanda toprağın küsmesi anlamına gelir. Ekinler boy atmaz, tarlalar ürün vermez olunca, durum Olympos’taki tüm tanrıların başta da Zeus’un harekete geçmesine sebep olur. Zeus, Hades görüşerek Persephone’yi bırakmasını ister. Ancak Persephone’nin ölüler ülkesinden temelli geri dönmesi artık imkansızdır. Çünkü Persephone ölüler ülkesinde bir nar yemiştir. Ancak toprağın kıtlıkla yüz yüze gelmesi durumunda tanrılar bir uzlaşma yolu düşünürler ve sonunda Hades’i buna ikna ederler. Bundan böyle Persephone yılın üçte birini ölüler ülkesinde Hades’le beraber geçirir ancak üçte ikisinde yeryüzüne çıkar. Böylece Demeter kızına kavuşur ve küskünlüğü son bulur. Toprak da yeniden canlanır, ekinler tarlalarda filizlenirler. Ancak zamanı gelip de Persephone yeraltına ineceği zaman Demeter’i yine bir hüzün alır. İşte bu zamanlar yeryüzünde kış yaşanır. Demeter’İn kızına kavuştuğu mutlu günlerde ise doğa uyanır ve ilkbahar yaşanır.
Üzüm
- Prestij -
İspanya’da yeni yıla girilirken (saat tam 00:00’da) 12 adet üzüm tanesi yutulup, dilek tutulurmuş…
Nuh Peygamber’in gemisi tufanda karaya oturduktan sonra, yiyecek aramak için hayvanlar karaya dağılır ve bir keçi sayesinde üzümü ve suyunu keşfeder Nuh. Bu şeytanın canını sıkmıştır ve hemen asmaları kurutur. Tekrar yeşertmenin bir tek yolu vardı, 7 hayvanın kanıyla sulamak: aslan, kaplan, ayı, köpek, horoz, tilki, saksağan. İşe yaradı, asmalar yeşillendi, am o günden sonra kimki üzümün suyundan içse kendini aslan kadar cesur, kaplan kadar yırtıcı, ayı kadar kuvvetli, köpek kadar kavgacı, horoz kadar gürültücü, tilki kadar kurnaz, saksağan kadar geveze hisseder…
Elma
- Sağlık -
Elma kabuğunu soyup başucunuza koyun, hatta yastığınızın altına. Rüyanızda evleneceğiniz kişiyi göreceğinize inanılır…
Soyun devamlılığını simgelemek adına düğünlerde bayrak direğinin tepesine dikilirdi…
Bir Anadolu ve Asya geleneği olarak; kadın evlenmek istediği erkeği ona elma atarak veya sunarak seçer…
Bir elma ikiye bölünür ve tohum sayısı sayılır: eşitse, evlilik kısa sürede garanti altına alınır; tohumlardan biri kesilirse fırtınalı bir ilişki olur, ikisi kesilirse dulluk beklenir; tohumların sayısı tuhafsa, kadın en azından yakın gelecekte evlenmeden kalacaktır.
Bir elmayı ısınana kadar elinizde tuttup ve sonra onu sevdiklerinize verdiğinizde, yenilirse sevginin karşılığı olacaktır…
Yunan mitolojisinde hakkında pek çok mit anlatılan kadın kahraman Atalante, tanrıça Artemis’e olan bağlılığından dolayı evlenmeyi istemiyordu ve gelen talipleri geri çeviriyordu. Ancak talip sayısı artınca Atalante, gelen koca adayıyla bir yarış yapacağını ve eğer aday kazanırsa onunla evleneceğini duyurdu. Ancak koşuda çok hızlı ve çevik olan Atalante’yi hiç kimse geçemiyordu. Hippomenes adında bir delikanlı Atalante ile evlenmek isteğiyle geldi. Atalante aslında bu genci çok beğenmişti; ancak sözünden dönemeyeceği için yarışmaya mecbur kaldı. Yarış başladığında önden koşan Hippomenes yanında getirdiği ve Aphrodite’nin Kıbrıs’taki tapınağından gelme altın elmaları bir bir yere bırakmaya başladı. Arkadan gelen Atalante her seferinde yerde gördüğü bu altından ışıltılı elmaları toplamak için duraklamaktan kendini alamadı. Sonunda zaman kazanan Hippomenes yarışı Atalante’den önce bitirmeyi başardı. Böylece Atalante, Hippomenes’le evlenmeyi kabul etti…
Portakal
- Yeni Başlangıçlar -
Yeni yıl sofrasında portakalı elden ele geçirerek dolaştırma yeni yılın zenginlik getirmesi için yapılırmış…
Enerjiyi arttırmak için portakal koklanırdı
Japonya’da yüz kırk bir yıl hüküm sürmüş bir kral olan efsanevi Sui’nin bir gün büyük bir kahraman olanTajimamori’yi yanma çağırtır ve ondan “Ebedi Hoş Kokulu Ağacı” bulmasını ve bu kutsal ağacın meyvesini kendisine getirmesini ister. Tajimamori hemen yola çıkar ve bir zaman sonra arayışının sonuna gelerek “Ebedi Hoş Kokulu Ağacı” bulur. Ağacın meyvesinden kopartarak ülkesine döner. Ancak kutsal kral Suinin ölmüştür. Tajimori elindeki meyveyi ikiye böler. Bir parçasını Büyük İmparatoriçeye sunar kalan parçayı ise kutsal kralın mezarına götürür. Kahraman meyveyi zamanında kralına yetiştiremediği için büyük bir üzüntü duyar ve kederinden ölünceye kadar kralın mezarı başında yas tutar. “Ebedi Hoş Kokulu Ağaç” Portakal ağacıdır. Kralın istediği meyve de bugün tüm dünyanın bildiği portakaldır…
